-
1 imdat
1. إسعاف [إِسْعاف]Anlamı: yardım işareti2. إعانة [إِعَانَة]Anlamı: yardım işareti3. إغاثة [إِغَاثَة]Anlamı: yardım işareti4. إمداد [إِمْداد]Anlamı: yardım işareti5. إمدادات [إِمْدادات]Anlamı: yardım işareti6. خدمة [خِدْمَة]Anlamı: yardım işareti7. رفد [رِفْد]Anlamı: yardım işareti8. غوث [غَوْث]Anlamı: yardım işareti9. مدد [مَدَد]Anlamı: yardım işareti10. مساعدة [مُسَاعَدَة]Anlamı: yardım işareti11. مساندة [مُسَانَدَة]Anlamı: yardım işareti12. معاضدة [مُعَاضَدَة]Anlamı: yardım işareti13. معاونة [مُعَاوَنَة]Anlamı: yardım işareti14. معونة [مَعُونَة]Anlamı: yardım işareti15. يد [يَد]Anlamı: yardım işareti16. عون [عَوْن]Anlamı: yardım işareti -
2 عون
Iعَوْن1. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme2. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma3. muavenetAnlamı: yardım4. ianeAnlamı: yardım5. muavinAnlamı: yardımcı, yardım eden6. aveneAnlamı: yardakçılar7. sayeAnlamı: koruma yardım8. himmetAnlamı: yardım, kayırma9. medetAnlamı: yardım, imdat10. yardım11. imdatAnlamı: yardım işareti12. destekAnlamı: dayanak, dayakIIعَوَّنَ1. geçindirmekAnlamı: geçinmesini sağlamak2. arkalamakAnlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek -
3 معاونة
مُعَاوَنَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. himmetAnlamı: yardım, kayırma5. katılmaAnlamı: katılmak işi, iştirak6. sayeAnlamı: koruma yardım7. medetAnlamı: yardım, imdat8. muavenetAnlamı: yardım9. ianeAnlamı: yardım10. yardım11. imdatAnlamı: yardım işareti12. bahşiş -
4 إعانة
إِعَانَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. himmetAnlamı: yardım, kayırma5. muavenetAnlamı: yardım6. medetAnlamı: yardım, imdat7. ianeAnlamı: yardım8. sayeAnlamı: koruma yardım9. imdatAnlamı: yardım işareti -
5 إمداد
إِمْداد1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. medetAnlamı: yardım, imdat5. sayeAnlamı: koruma yardım6. ianeAnlamı: yardım7. himmetAnlamı: yardım, kayırma8. muavenetAnlamı: yardım9. imdatAnlamı: yardım işareti10. bahşiş -
6 خدمة
خِدْمَة1. aşkAnlamı: bir kimse için bir hizmet yapma2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. muavenetAnlamı: yardım5. sayeAnlamı: koruma yardım6. medetAnlamı: yardım, imdat7. ianeAnlamı: yardım8. himmetAnlamı: yardım, kayırma9. imdatAnlamı: yardım işareti10. bahşiş -
7 مساعدة
مُسَاعَدَة1. sübvansiyonAnlamı: devletçe yapılan para yardımı2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. himmetAnlamı: yardım, kayırma4. medetAnlamı: yardım, imdat5. muavenetAnlamı: yardım6. ianeAnlamı: yardım7. imdatAnlamı: yardım işareti8. yardım9. bahşiş -
8 رفد
Iرَفَدَ1. berkitmekAnlamı: sağlamlaştırmak, takviye etmek2. doyurmakAnlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak3. güçlendirmekAnlamı: güçlü duruma getirmek4. geçindirmekAnlamı: geçinmesini sağlamak5. arkalamakAnlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek6. desteklemekAnlamı: destek koymak7. dayaklamakIIرِفْد1. vasistasAnlamı: kapı üstünde açılır, kapanır penere2. bazıAnlamı: birtakım, kimi, bazısı, ara sıra, arada bir, kimi vakit3. yardımAnlamı: bağış4. seksiyonAnlamı: bölüm5. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme6. hisseAnlamı: pay, nasip7. medetAnlamı: yardım, imdat8. muavenetAnlamı: yardım9. nasipAnlamı: birinin payına düşen şey10. birtakımAnlamı: belirsiz olarak çokluğu anlatır11. imdatAnlamı: yardım işareti12. bahşiş13. cüz14. bölüm -
9 غوث
غَوْث1. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma2. sayeAnlamı: koruma yardım3. medetAnlamı: yardım, imdat4. himmetAnlamı: yardım, kayırma5. muavenetAnlamı: yardım6. imdatAnlamı: yardım işareti -
10 معاضدة
مُعَاضَدَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. ianeAnlamı: yardım5. himmetAnlamı: yardım, kayırma6. medetAnlamı: yardım, imdat7. muavenetAnlamı: yardım8. imdatAnlamı: yardım işareti -
11 معونة
مَعُونَة1. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme2. himmetAnlamı: yardım, kayırma3. ianeAnlamı: yardım4. medetAnlamı: yardım, imdat5. muavenetAnlamı: yardım6. imdatAnlamı: yardım işareti7. bahşiş -
12 يد
يَد1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. el4. kol5. muavenetAnlamı: yardım6. himmetAnlamı: yardım, kayırma7. medetAnlamı: yardım, imdat8. sayeAnlamı: koruma yardım9. imdatAnlamı: yardım işareti -
13 مدد
Iمَدَد1. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme2. muavenetAnlamı: yardım3. medetAnlamı: yardım, imdat4. himmetAnlamı: yardım, kayırma5. imdatAnlamı: yardım işareti6. bahşişIIمَدَّدَ1. germek2. uzatmakAnlamı: uzatmasına sebep olmak, temdit etmek3. serilmekAnlamı: sermek işi yapılmak4. sermekAnlamı: açarak yaymak veya döşemek -
14 مساندة
مُسَانَدَة1. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme2. katılmaAnlamı: katılmak işi, iştirak3. muavenetAnlamı: yardım4. medetAnlamı: yardım, imdat5. imdatAnlamı: yardım işareti6. yardım7. bahşiş -
15 إسعاف
إِسْعاف1. himmetAnlamı: yardım, kayırma2. sayeAnlamı: koruma yardım3. imdatAnlamı: yardım işareti -
16 إغاثة
-
17 إمدادات
إِمْدادات1. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme2. medetAnlamı: yardım, imdat3. imdatAnlamı: yardım işareti -
18 mayday
n. İmdat işareti, bahar bayramı, bir mayıs günü, yardım sinyali* * *['meidei](the international distress signal sent out by ships and aircraft: The ship sent out a mayday (signal) before it sank.) tehlike işareti; İmdat! -
19 mayday call
n. imdat işareti, yardım çağrısı -
20 mayday call
n. imdat işareti, yardım çağrısı